Sayfalar

KARPUZ ŞEKERİNDE



   Bir Richard Brautigan kitabı. Karpuzun içine girip okumulması gereken kitap zira kitabın birçok bölümünden tad almak için bu gereklidir. Eğer ben ikea'dan satın aldığım rahat ama eski görünümlü koltuğumda okumak istiyorum derseniz, sizi benÖLÜM'e* davet ediyorum. içtenKAYNAYAN* ile Unutulmuş İşletmlerde* yapacağınız sohbetler esnasında içeceğiniz viskiler sizi koltuğunuza daha da gömebilir, gömme işlemini mezarlık tayfasına* bırakabilirsiniz.

   Hava durumunun size göre en iyi olduğu günde okumalısınız. Ruhsal bir etkinin yanında fizikselde bir etki bırakıyor. İspatlayabilirim:


(...) 'Evet artık işe dönmem lazım,' dedi Fred. 'Kereste presi beni bekler. Sen ne yapacaksın?'
'Sanırım gidip yazacağım. Bir süre kitabımın üzerinde çalışacağım.'
'İsteklisin gibi,' dedi Fred. 'Kitap, öğretmenin dediği gibi hava koşullarıyla mı ilgili?'
'Hayır, havayla ilgili değil.'
'İyi,' dedi Fred. 'Havayla ilgili bir kitap okumak istemezdim.'
'Sen hiç kitap okudun mu?' diye sordum.
'Hayır,' dedi Fred. 'Okumadım ama okumaya da bulutlarla ilgili bir şeyden başlamak istemezdim.*

   Eğer sonzuzluğu bulma arayışına girdiyseniz boşuna aramayın. Böyle bir durum yoktur. Ama mutlu olmak vardır. Özellikle eller birleşmişse.


(...) El ele tutuşup, benÖLÜM'e DOĞRU YÜRÜDÜK. Eller çok hoş şeylerdir, özellikle de sevişme sonrasında yola çıkmışlarsa.*

   Eğer bu eller birleşmiyor ise:

(...) Eli soğuktu ve avucumda sanki parmakları çok ufakmış da oraya uymuyormuş gibi bir tuhaf duruyordu. Baktığım, sadece o sabah unutulmuş işletmelerde gözden yiten bir kadındı."*

Merak edenler için kitabın çevirmenliğini Gonca Gülbey yapıyor.
Bir diğer merak unsuru Sertifika no: 13340

Not: Pauline* (benim gözdemdir, göreceksiniz)

İZMİR'DE FİLM FESTİVALİ YOLCULUĞU...

   11 yıl aradan sonra yine ve yeniden İzmir kenti sinema sanatıyla bir festivalde buluşuyor. Festivalin geçmişine baktığımızda 1961 yılında ''Birinci Sanat Festivali'' adı altında ''Fuar Filmleri Yarışması''nı düzenleyen bir etkinlik sayesinde günümüzdeki bir çok festivalin (Antalya-Altın Portakal) oluşmasını sağladı. İlk operaların, ilk tiyatroların düzenlendiği bu kent yine başka bir sanatın, sinemanın öncülerindendir.

   Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Film Tasarım Bölümü öncülüğünde gerçekleşecek olan festival ''karşı duruş, sıra dışı anlayış ve farklılık'' anlayışı ile gösterimlere başlıyor. 21-28 Nisan tarihlerinde gerçekleşecek olan festivale Karaca Sineması, İzmir Sineması, Bornova Batı Sineması, DESEM (Dokuz Eylül Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi) ve Fransız Kültür Merkezi ev sahipliğini yapıyor. 

   Festival kapsamındaki etkinliklerde sinema severleri baya bir tatmin edecek gözüküyor. Yönetmenlerin sinema derslerinin yanı sıra, konser ve çeşitli film seçkileri gösterilecek.

   Sinema derslerinin galiba en yoğun geçecek günü 23 Nisan Fransız Kültür Merkezinde düzenlenecek olan Nuri Bilge Ceylan ile sinema dersidir. Saat 14.00'da başlayacak olan etkinlikte Koza'dan başlayarak Bir Zamanlar Anadolu filmine kadar kendi sinematografisindeki inişleri, çıkışları dinleyicilerle paylaşacak. Bir başka sinema dersi ise Costas Ferris ile gerçekleşecek. Rembetiko ve sinema meraklısına bir hayli ufuk açacağına benziyor. 

   Atölye çalışmalarının da var olduğunu görüyoruz. Bunlardan ilki Andreas Sinanos ile Theo Angelopoluos filmlerindeki görüntü yönetmenliği üzerine olacaktır. Theo Angelopoluos'un sinemaya baktığı kamera, bu sefer kendisini anlatıyor. Bir diğer atölye çalışması ise Uğur İçbak ile yine görüntü yönetmenliği üzerine olacaktır. Fakat bu biraz daha işin teknik yanını anlatacağı benziyor. Ekipman, aksesuar gibi aletlerin bilgi paylaşımı şeklinde, nasıl kullanıldığına dair bir çalışma olacaktır.

   26 Nisan Perşembe günü ise geçtiğimiz Kasım ayında kaybettiğimiz Lütfi Ömer Akad anısına bir panel düzenlenecektir. Onsuz bir Türk sinemasının düşünülmediğini hepimiz biliyoruz. Fransız Kültür Merkezinde saat 14.00-17.00 arasında düzenlenecek olan panele konuşmacı olarak Safa Önal ve Muzaffer Hiçdurmaz katılacaktır. Diğer panel ise Theo Angelopolous anısına gerçekleşecektir. Bu panelde ise Theo'nun, Yunanları müzik ile nasıl etkilediğini Prof. Dr. Irini Stathi ve Yrd. Doç. Dr. Ragıp Taranç anlatacaktır. Panel yine Fransız Kültür Merkezinde saat 15.00-18.00 arasında gerçekleşecektir.



NOT: TÜM GÖSTERİMLER ÜCRETSİZDİR!  

Festival kapsamında gösterilecek olan filmler:

Ulusal Yarışma Kapsamındaki

  • Simurg (Simurgh) - Ruhi Karadağ, Türkiye, 2011
  • Ölü Bölgeden Fısıltılar (Whispers Of Dead Zone) - Fırat Çağrı Beyaz, Türkiye, 2012
  • Oğul (The Son) - Atilla Cengiz, Türkiye, 2011
  • Nar (The Pomegranate) - Ümit Ünal, Türkiye, 2011
  • Labirent (Labyrinth) - Tolga Örnek, Türkiye, 2011
  • İz (The Trace / Réç) - M. Tayfur Aydın, Türkiye, 2011
  • Geriye Kalan (What Remains) - Çiğdem Vitrinel, Türkiye, 2011
  • Eylül (September) - Cemil Ağacıklıoğlu, Türkiye, 2011
  • Bu Son Olsun (Let This Be The Last One) - Orçun Benli, Türkiye, 2012
  • Aşk Ve Devrim (Love And Revolution) - F. Serkan Acar, Türkiye, 2011



















Bir Okul: 9 Eylül Üniversitesi

  • Güzel Günler Göreceğiz (The Better Days) - Hasan Tolga Pulat, Türkiye, 2011
  • Entelköy Efekö'e Karşı (Ecotopia) - Yüksel Aksu, Türkiye, 2011
  • Can (Can) - Raşit Çelikezer, Türkiye, 2011



















Türkiye'nin Gerçekleri

  • Geçmiş Mazi Olmadı (The Past Is Not In The Past) - Mehmet Özgür Candan, Türkiye, 2011
  • Cneydo (Cneydo) - Hüdai Ateş, Türkiye, 2011
  • Türkçe: Pekiyi (Turkish: A) - Murat Bayramoğlu, Türkiye, 2012
  • İşte Böyle (Damn The Dams) - Osman Şişman / Özlem Sarıyıldız, Türkiye, 2011
  • Ben Geldim Gidiyorum (I've Come And I Am Gone) - Metin Akdemir, Türkiye, 2011
  • Akıntıya Karşı (Against The Current) - Volkan Işıl / Özlem Işıl / Umut Karagöz / Ezgi Akyol, Türkiye, 2012


















Bir Bakış: Nuri Bilge Ceylan


  • Uzak (Distant) - Nuri Bilge Ceylan, Türkiye, 2002
  • Üç Maymun (Three Monkey) - Nuri Bilge Ceylan, Türkiye, 2008
  • Bir Zamanlar Anadolu'da (Once Upon A Time In Anatolia) - Nuri Bilge Ceylan, Türkiye / Bosna Hersek, 2011






















Yaşam Boyu Onur Ödülleri

  • Yalnızlar Rıhtımı (The Lonely Ones's Quay) - L. Ömer Akad, Türkiye, 1959
  • Rembetiko (Rembetiko) - Cortas Ferris, Yunanistan, 1983























Anılarına

  • Vesikalı Yarim (My Prostitute Love) - L. Ömer Akad, Türkiye, 1968
  • Kumpanya (The Travelling Players / O Thiassos) - Theodoros Angelopoluos, Yunanistan, 1975
  • Theo'nun Bakışı (Theo's Gaze) - Necati Sönmez, Türkiye, 2003
















Kurmaca Kısa Filmler Ve Ekip Ödülleri

  • Garotte (Garotte) - Deniz Tarsus, Türkiye, 2011
  • Ekmeğim (My Profit) - Hakan Ün, Türkiye, 2011
  • Direk Aşk (Love Is Blind) - Ertuğ Tüfekçioğlu, Türkiye, 2011
  • Baydara ''Edra'nın Kaderi'' (Baydara ''Fate Of Edra'') - Can Eren, Türkiye, 2011
  • Ali Ata Bak (Ali Ata Bak) - Orhan İnce, Türkiye, 2011
  • Gerçek Bir Hikayeden Uyarlanmıştır (Based On A True Story) - Kerem Keskin, 2011
  • 1982 (1982) - Yıldıray Yıldırım, Türkiye, 2012
















Sinema Balkan

  • Konuk Sinema Okulu: Saraybosna Sahne Sanatları Akademisi Kısa Film Seçkisi
  • Radivoje Korac'ın Öyküsü (Ginger-More Than A Game) - Gordan Matic, Sırbistan, 2011
  • Kibarlık Zor Zaanat (It's Hard To Be Nice) - Srdjan Vuletic, Bosna Hersek / Slovenya / Sırbistan / Almanya, 2008
  • Toz (Dust) - Milcho Manchevski, İngiltere / Almanya / İtalya / Makedonya, 2001
  • 72 Gün (72 Days) - Danilo Serbedzija, Hırvatistan / Sırbistan, 2010
















Lazar Ritovski Retrospektifi

  • Cennete Düşüş (Falling İnto Paradise) - Milos Radovic, Almanya / Fransa / Hollanda / Sırbistan ve Karadağ, 2004
  • İyimserler (The Optimists) - Goran Paskaljevic, Sırbistan / İsviçre / İspanya, 2006
  • Beyaz Takım Elbise (The White Suite) - Lazar Ristovski, Yugoslavya, 1999
  • Ak Aslanlar (White Lions) - Lazar Ristovski, Sırbistan, 2011
















SinemArt

  • Faust (Faust) - Alexander Sokurov, Rusya, 2011
  • Yarım Kalan Proje (Unfinished Spaces) - Alysa Nahmias / Benjamin Murray, ABD / Küba, 86'
  • Arbor (The Arbor) - Clio Barnard, İngiltere, 2010
  • Charlotte Rampling: Cazibe (Charlotte Rampling: The Look) - Angelina Maccarone, Almanya / Fransa, 2011
  • Kendimi Yarattım (Self Made) - Gillian Wearin, İngiltere, 2010
  • George Harrison: Fani Dünyaya Karşı (George Harrison: Living In The Material World - Martin Scorsese, ABD, 2011
  • Komünist Sinema (Cinema Komunisto) - Mila Turajlic, Sırbistan 2010
















Yaşam Hakkı


  • Mutlu Et Yoktur (LoveMEATender) - Manu Coeman, Belçika, 2011
  • Özel Uçak (Special Flight) - Fernand Melgar, İsviçre, 2011
  • Bir Avuç Toprak (The Tiniest Place) - Titiano Huezo Sanchez, Meksika, 2011
  • İstilacı (The Invader) - Nicolas Provost, Belçika, 2011
  • Gelecek Uzun Sürer (Future Lasts Forever) - Özcan Alper, Türkiye, 2011
















Maskülen

  • Punk Usulu Baba (The Other Of Word) - Andrea Blaugrund Nevins, ABD, 2011
  • Madrid, 1987 (Madrid, 1987) - Davis Trueba, İspanya, 2012
  • Hayatta En Önemlisi Ölü Olmamak (The Most Important Thing In Life Is Not To Die) - Olivier Pictet / Marc Recuenco / Pablo Martin Torrado, İsviçre / İspanya, 2011
  • Ayıcık (Teddy Bear) - Mads Matthiesen, Danimarka, 2012
  • Her Yol Mübah (Either Way) - Hafsteinn Gunnar Sigurdsson, İzlanda, 2011
  • Talihin Böylesi (As Luck Would Have It) - Alex de la Iglesia, İspanya / Fransa, 2011
















Gitmek

  • Benim Adım Li (Shun Li And The Poet) - Andrea Segre, İtalya / Fransa, 2011
  • Düzelti (Erratum) - Marek Lechki, Polonya, 2010
  • Başım Belada (The First On The List) - Roan Johnson, İtalya, 2011
  • Alıp Başımı Gideceğim (Somewhere To Disappear) - Laure Flammarion / Arnaud Uyttenhove, Fransa, 2010
  • Son Bölüm (The Ascent) - Nemanja Becanovic, Karadağ / Slovenya, 2011
















AktivİZM

  • Sen Şarkını Söyle (Sing Your Song) - Susanne Rostock, ABD, 2011
  • Buradan Trump Geçti (You've Been Trumped) - Anthony Baxter, İngiltere, 2011
  • Sorun Küresel, Çözüm Yerel (Thing Global Act Rural Solutions Locales) - Coline Serreau, Fransa, 2011
  • İran'dan Mektuplar (Letters From Iran) - Manon Loizeau, Fransa, 2011
















Fantastik

  • Agartha'nın Çağrısını Duyan Çocuklar (Children Who Chase Lost Voices From Deep Bellow) - Makoto Shinkai, Japonya, 2011
  • Beyaz Kare (Carre Blanc) - Jean Baptiste Leonetti, Fransa / Lüksemburg / İsviçre / Belçika, 2011
  • Hedef (Target) - Alexander Zeldovich, Rusya, 2010
  • Eva (Eva) - Kike Maillo, İspanya, 2011
















İran Mektupları

  • Koşul (Circumstance) - Maryam Keshavarz, Fransa / ABD / İran
  • Sade İkram (Modest Reception) - Mani Haghighi, İran, 2012
  • Bire Bir (One.Two.One.) - Mania Akbari, İran, 2011
  • Köpek Öldüren (Dog Sweat) - Hossein Keshavarz, İran / ABD, 2010
















Panorama

  • Gönül Laf Dinlemez (The Reasons Of The Heart) - Arturo Ripsten, Meksika / İspanya, 2011
  • Renkli Hayatlar (White White World) - Oleg Novkovic, Sırbistan / Almanya / İsveç, 2010
  • Diana Vreeland: Göze Ziyafet Gerek (Diana Vreeland: The Eye Has To Travel) - Lisa İmmordino Vreeland, ABD, 2011
  • Yaşasın Kötülük (Bad Intentions) - Rosairo Garcia-Montero, Peru / Almanya / Arjantin, 2011
  • Aşk Böceği (Loverboy) - Catalin Mitulescu, Romanya / İsveç / Sırbistan, 2011
  • Louise Wimmer - Cyril Mennegun, Fransa, 2011
  • 180 Saniye (180 Seconds) - Alexander Giraldo, Kolombiya, 2012
  • Konserve Hayaller (Canned Dreams) - Katja Gauriloff, Finlandiya, 2011
  • Teksas, Kuzey Denizi (North Sea Texas) - Bavo Defurne, Belçika, 2011
  • Bir Yeraltı Masalı (Neon Flesh) - Paco Cabezas, İspanya / Fransa / İsveç / Arjantin, 2011
  • Sıradışı Bir Macera (The Extraordinary Voyage) - Serge Bromberg / Eric Lange, Fransa, 2011
  • Sakın Korkma (Don't Be Afraid) - Montxo Armendariz, İspanya, 2011



















23 Nisan Özel Gösterimi


  • Neşeli Ayaklar 2 (Happy Feet 2) - George Miller, Avusturalya, 2011
                                                               



Tanıtım filmi ise:



NOT: TÜM GÖSTERİMLER ÜCRETSİZDİR!

İBNELER


   Üç kişilik çekirdek ailemin bütün bireyleri hemcinsim. Evet, Mustafa ve Mehmet. M&M. Eğer burada şirin bir eşcinsel çiftin öyküsünü okumayı umuyorsanız okumayı hemen bırakın. Bu, benim öyküm.


   Erkek anatomisini gözlerinizin önüne getirecek olursanız evlatlık olduğumu anlamanız iki milisaniye sürer. Türkiye'de evlatlık almalarına izin verilen ilk çift. Evet, ben bir “ilk”im. Asıl anne ve babamın kim olduğu hakkında en ufak bir fikrim yok. Keanu Reeves'in rol aldığı bir filmdeki karakteri şöyle der; ”Balık tutabilmek için bir lisansınız olmalı. Araba sürebilmek için bir ehliyetiniz, doktor olabilmek içinse diplomanız olmalı ama kahrolası bir çocuk yapmak için hiç bir belgeye ihtiyacınız yok. Tavşanlar gibi üreyebilirsiniz.”. Bunları, anne ve babamın beni bıraktığı için söylediğimi zannetmeyin. Benim için kendimi tanıma yaşıma gelene kadar kimin bana bakıcılık yaptığı fark etmezdi. Bunları söylüyorum çünkü hiç bu konuda kafa yormadınız. Bunları söylüyorum çünkü ben şanslı olanlardandım. Anlamakta güçlük çekiyorsanız; bkz. Çocuk Esirgeme Kurumlarındaki çocukların hali. 

   Yine de çocukluk evremin zor geçtiğini inkar etmem. Sonuçta iki tane babası olan bir çocuktum ve bu da komik piç kuruları için müthiş bir espiri kaynağıydı. Nede olsa birşeyi herkes yaptığı için o şeyin normal kabul edildiği bir çağda yaşıyoruz. Normalimsi bir anormallikten bahsedilemez. Çoğunluğun söylediği doğrudur. Koyunlar çobanı güder... 

   Sadece merakınızı gidermek adına, bende “öyle” değilim. Yoksa bu, sizi ilgilendirmez. Anne-babalar, çocukların aynasıymış gibi onlara benzemek zorunda değilim. Aslında pek çoğu annesi yahut babası gibi olmamak için elinden geleni yapar. Kendi çocuğunuza asla kendi anne-babanız gibi davranmayacaksınızdır. 

   Evlat yetiştirmek zor zanaat. Aynı tohum bir bilim adamı da olarak da çimlenebilir, bir terörist de. Çocuğunuzun kabadayı da olmasını istemezsiniz, bir pısırık da. Bir elinde kırmızı, öbür elinde sarı mükemmel turuncuyu elde etmeye çalışan ilkokul çocukları gibisiniz. Aslında turuncu renk ordadır ama turuncu elde etmek daha zevkli olduğu için mi bunu ben yaptım diye bilmek için mi bilmem pek azı istemeyerek turuncuyu eline alır. Babalarım gibi.. Anatomileri gereği.. 

   Konu başarı olunca işler değişir. Hiç kimse kendi çocuğu başarısız olsun istemez. İstemez çünkü kendi başarısızlıklarını çocuklarının üzerinden başarıya çevirmek isterler. ”Benim torunum doktor!”der gururla, bir babaanne bile! Sen, lanet olası, şarapçı olamazsın. Sen doktor olmalısın çünkü annen olamadı. Mühendis olmalısın çünkü baban beceremedi. Bir yaşındayken tepsiden kalemi seçeceğine plastik dozeri seçince karşı komşunun “mih, mih, mih senin oğlan amele olucak galiba.”diye dalga geçmeside bu yüzden. Annenin başarısızlığı, senin değil. Sekiz yaşında şubat tatilinde zorla kitap okuman da bu yüzden. Ailen asla kendi başarısızlıklarını istemez! Annen ve baban tüm hayatını planladılar. Sende kendi çocuğunkine başla şimdiden bence. Yoksa geri zekalı velet hayatını bok edebilir. 

   Babalarımın babalarına soracak olursanız muhtemelen size babalarımın öldüğünü söyleyeceklerdir. İnsan yönlendirilmeye o kadar alışmıştır ki özgürlük başa beladır. Sen en son üç buçuk yaşında özgür oldun. En son o zaman sordun: Neden? Nedenler ve nedenlerin sonuçları vardı. Her şey herkesle bağlantılıydı. Hayat okulu üç buçuk yılda mezun verir. Sonra Ali topu atar. Işık ılık süte başlar. Zavallı çoban aval aval kaval çalar... Çekirdek ailem ibne babalarım sayesinde özgür. Mel Gibson'un cesur yürekte bağırdığı cinsten bir özgürlükten bahsetmiyorum. Kendi seçimlerini yapabilmenden ve sonuçlarına katlanalabilmenden bahsediyorum. Önemsiz şeyleri göz ardı edebilme yeteneğinden söz ediyorum. 

   Hayatta herkesin yapmak zorunda olduğu bir seçim var. Herkesin dahil olması gereken bir sınıfı. İstersen ot olursun, ot girer, b.k çıkarsın. Kısır döngün böyle döner. Kurt olur koyun postuna bürünürsün ya da hiç kasmaz direk koyun olursun. İyi koyun - kötü koyun olursun. Bakarsın çoban köpeği olursun sürüyü korursun. Ya da sürünün takmadığı çobanın kavalında bir name olursun. Midasın kulaklarına giderse hit olursun. Ya senden istenilen olursun ya da kendin olursun! 


MÜREKKEP DÜŞTÜĞÜNDE






Bu şehrin yıldızının
Nabzı yerde atardı
Tattığı her kadını
Harcına da katardı
Karardı
Birkaç yılı
Bir sonraki günüyle
Yamardı
Ellerine
Mürekkep  düştüğünde
Avazımdan bir tını
Kolaçan etti an’ı
Anı fısıldadı sonra
Kaybettin mi sanrıyı
Ayaküstü bir telden
Dillendirdin ezgini
Dedi gitmeliydin madem
İtmeliydin çizgini
Sezgini de yanıltmıştı
Kalanlardan bir yalan
Sokakta ayak izleri var
Geçmişin etrafından dolan
Sırtımı sıvazlayan duvar
Yalın ayak bir sorgu
Kuyruk sallamaktan yorgun
Çenesi titreyen korku
Sordu
Yokuş aşağı bir göçtü
Bıraktın mı kendini?
Kaygan zeminden tende
Yendin mi hiç fendini










HERKESİN KENDİ SİNEMASI - 4

Film: World Cinema

Yönetmen: Joel and Ethan Coen

Coen Kardeşlerle Söyleşi (Katja Nicodemus, Die Zeit, 25 Eylül 2008)

Die Zeit: Cannes Film Festivali'nin 60. yıl dönümü için bir kısa film çevirdiniz. Filmde şöyle bir ütopya vardı: Bir çoban Amerika'nın herhangi bir yerinde sinemaya gider. Tesadüfen bir Türk sinemacının bir eserini izler. Bir ilişkinin dağılması üzerine yavaş bir filmdir bu. Ve çoban filmi beğenir.

Joel Coen: Çobanın izlediği film, Türk yönetmen Nuri Bilge Ceylan'ın İklimler filmi. Biz filmi iki sene önce gördük ve olağanüstü bulduk.

Ethan Coen: Bir çobanın bu filmi beğenmesi çok güzel bir tasavvur.

Joel Coen: Mesele elbette bir çobanın böyle bir filmi anlamayacak olması değil.

Ethan Coen: Mesele, Amerika'da bir çobanın Türk filmi izleyebileceği sinemaların çok az olması.

Joel Coen: Amerikalı çobanlar Türk filmleri izleyebilseydi ne güzel olurdu.

Ethan Coen: Ne güzel olurdu, evet.

Joel Coen: Evet.